Translate

24 Haziran 2014 Salı

Bir kitap = Bin hayat :)

Kitap okumayı severim. Kitap okumak hem diksiyonunuza düzeltir hem kelime dağarcığınızı artırır.Bunun yanı sıra benim gibi yalnız hissediyorsanız sizi alır ve başka diyarlara götürür. En azından bana öyle oluyor. Bir kitap okurken o kitabın içine girer gözümün önünde yaşarım her şeyi.Kitap okumam ben anlayacağınız onu yaşarım. Dün yeni bir kitap okudum ve herkese tavsiye ederim. Güle Güle A.S King yazmış ama iyi yazmış. Okurken böyle sayfalar akıp gidiyor elinizden. Sürükleyici bir kitap. Biraz kitabın içeriğinden bahsetmek istiyorum. :) Ama biraz merak edip okumanız dileğiyle :)
    Vera çocukluk arkadaşı Charlie'yi kaybetmesiyle başlıyor kitap. Yan komşusu ve çocukluğundan beri birlikte büyüdüğü , aşık olduğu ama bunu kabullenmediği kişinin ölümüyle. Vera on sekizinden bir genç kız okuyor ve aynı zamanda pizza dağıtım görevlisi. Okuldan sonra gidip tam zamanlı olarak pizza dağıtıcılığı yapıyor. Charlie'nin ölümü kadar ölmeden çok kısa bir süre önce okulun serseri takımıyla takılıp Veer'i satması ve Veer'in sırlarını ortalığa yayması Veer'i çok kızdırdığı için öldüğünde o kadar yakın değildirler. Bu yüzden Charlie hem Veer tarafından affedilmek hemde Veer olanları açıklığa kavuştursun diye  öbür taraftan Veer'le bağlantıya geçiyor.Onu koruması gerektiği zaman koruyor ona yol gösteriyor. On iki yaşında annesinin evi terketmesiyle babasıyla büyüyen Vera hem babasıyla uğraşmakta , hem ölen en yakın arkadaşıyla hem okulu ve işiyle. Vera bunların hepsinin üstesinden geliyor.
 Benim için keşke bitmemesi dediğim kitaplardan biriydi. Eğer yalnız hissediyorsanız Vera ile tanışın. Aslında onun kadar yalnız olmadığınızı anlarsınız.



Görüşmek üzere ;
                     

                Sevgilerle.

22 Haziran 2014 Pazar

Bir de şarkılar var ki...

     Ah o eski şarkılar. Zeki Müren dinlemeyi hep sevmişimdir. O ses , o inanılmaz duygu şu zamanların popstarların da pek bulunan bir özellik değil. "Gözlerin doğuyor gecelerime. Ah bu şarkıların gözü kör olsaydı.Sorma. " Benim en çok sevdiğim -Sorma . O şarkı böyle alıp sizi bambaşka yerlere götürüyor. İçiyorsam eğer bu şarkıyı illaki dinlerim bir kere. Ama bu adamdan başkasından değil. Herkes söyleyemez zaten hakkını vere vere Paşa'nın şarkılarını. Bilmeyen , dinlemeyen varsa bir dinleyin şu adamı. Onunla aynı zamanda yaşamayı isterdim. O zamanlar eğlenceli zamanlarmış. Duygu yüklü ve insancıl zamanlar.
  Bir abimiz oturmuş yapmış. Zeki Müren ile 40 şarkı diye. http://www.youtube.com/watch?v=nimrxBeBYq4
Buyrun arkadaşlar linkten dinleyebilirsiniz.
                   Zeki Müren'i saygıyla anıyor, Allah'tan rahmet diliyorum...


                                                                               
                                                                      Görüşmek üzere ;
                                       
                                                                                            Sevgilerle.

S.O.S ! Depresyondayım.

Darmadağınım. Hem cismen hem ruhen. Yorgun bitik ve çaresiz hissediyorum. Ağlayamıyorum doya doya, gülemiyorum veya. Her şeyden sıkılıyorum. Canım daralıyor böyle. Evde oturmaktan sıkılıyorum. Dışarı çıksam gene daralıyorum. Yapacak bir şeyim yok.Pek arkadaşım yok. Eski arkadaşlarımın arkadaşları var veya işleri veya kız arkadaşları. Çalışmak istiyorum ama oda pek gelmiyor içimden. Depresyonda gibi bir şeyim. Yenilik lazım. Hem arkadaş hem iş. Saçlarımı da değiştirebilirim mesela. Ama yakın çevremdekiler artık kısa saçlı görmek istemiyorlarmış beni. Saçlarımı uzatmam lazımmış falan filan. Şu anlık düşünüyorum.
 
Sıkıntıdan işte...

                                         



                                          Görüşmek üzere ;
   
                                                                  Sevgilerle.



19 Haziran 2014 Perşembe

Abla olmak ; Böyle bir kız kardeşe sahip olmak.

Benim gözümde o çok farklıdır çünkü. Belki pek ablalık yapamadım yüzeysel olarak ama içimde bir abla onun için hep çabaladı. Ne kadar arada iğnelese de bildiğini biliyorum. Hissediyor.  Biz 3 kardeşiz. Ben , kız kardeşim ( Gülşen) , erkek kardeşim ( Ensar ).Bugün benim için kızkardeşim ne onu anlatacağım. Ben 6 aylıkken annem kız kardeşime hamile kalmış. Aramızda 1,5 yaş var. Yani hiç tek çocuk olmadım doğru dürüst. Ablalık ben doğmadan önce yazılmış zaten bana. ;) Birlikte büyüdük Gülşen'le. Hiç abla kardeş olmadık. İkiz falan diyorlardı bize hatta. Aynı kıyafetlerın değişik renklerini giyerdik. Onun sert bakışları vardı pek gülmezdi ama çok güzeldi. Benim ise gülücük eksik olmazdı suratımdan. Çocukken de aynıydı şimdi de. Birini çok seviyorsa çok sever , ama sevmiyorsa bunu fark edebilirsiniz. Zoraki gülümsemez asla böyle gülücükleri içtendir. Kahkahalarına kahkaha atarsınız. Kahkaha atarak güler çünkü. Ama kaşları hep çatıktır. Alışkanlık etmiş. :) Hakkını aramayı bilir. Ben başım sıkıştığında ona sorarım. Sorduğumu pek anlamaz anlatırım işte böyleydi işte şöyleydi. O fikirler verir şöyle yap şunu de. "Of olmaz öyle Gülşen" derim ama onun dediği olur. Akıllıdır. Hukuk fakültesi istiyor inşallah da kazanır. Çok fazla konu hakkında konuşabilir. Hatta çok konuşur. Ama yanlış konuştuğunu hiç görmediğim söylenebilir. Canını çok sıkarım. Aslında bir şey yapmanıza gerek yok canını sıkmak için zaten kendi istediği zaman iyi kendi istediği zaman kötü depresif olur. Eğlenceyi sever. Ama böyle şıkıdım şıkıdım değil. Hani arkadaşlar oturur muhabbet eder hatta muhabbetin dibine vurulur delice kahkahalar atılır ya öyle. Bir konu hakkında haklıysa saatlerce -günlerce , aylarca - konuşabilir. Karşı taraf pes diyene kadar hemde. Ben onun karşısında en çabuk pes eden insanımdır. İki dakika sonra "Tamam canım haklısın - Of yeter haklısın sustum tamam " gibi cümleler kurar veya olay yerinden hızlıca kaçarım.Yazıma başlamadan hemen önce gene bir şeyler söylüyordu ki ben çıkıyorum deyip sohbeti kapattım. Arkamdan hep devam ettiği olmuştur.Gelen kutumda mesajları olduğunu biliyorum ama hala bakmadım.  Dünyada olan olaylar hakkında hep bir bilgisi vardır. Her şeyi takip eder. Her şey hakkında kendi yorumunu söyler. Zamanından beri şu cümle söylenip durur ona - Büyümüş de küçülmüş bu sanki- Anlarsınız ya hani. Herkesle en az iki üç kere kavga etmiş , laf diyaloğuna girmiş , tartışmışlığı vardır.Ama kimse onunla küs kalamaz ya da o kimseyle küs kalmak istemez. Göründüğünden daha iyi biri aslında. Ben buraya onu sığdıramam kelimelerle. Değişik biri ve bunu kabulleniyor. :) Onu çok seviyorum. Ne kadar uyuz , gıcık ve bunaltıcı olsa da o benim iyi ki kız kardeşim. Tekrar dünyaya gelsem gene kardeş olarak onu isterdim. Seviyorum seni canım. Ve seni kırdığım her gün için özür dilerim.


                                            Görüşmek üzere ;
                                                                      Sevgilerle.