Translate

17 Ekim 2014 Cuma

Gitmek ne kadar zor olabilir?

           Yalnızsanız çok kolay.
          Bütün düzeninizi yıkıp başka bir yerde yeni bir düzen , yeni bir hayat kurabilme cesaretiniz var mı? Benim gene bütün delilik hormonlarım tavan yapmış. Cesaretim en üst noktasında. Ve ben gidiyorum. Ne kadar iyi ne kadar kötü bilmiyorum ama gidiyorum.Bu sefer Rize'ye gidiyorum. Dostlarım,kardeşlerimin ısrarı üzerine orda olmak istediğimi farkettim ve bunu 1 haftalık küçük Rize tatilim sonucu farkettim. Lakin şöyle bişey var ki burda kurduğum dostlukların yani yeni dostlarımdan uzaklaşmak istemediğimi de farkettim. Keşke herkesi mutlu edebilsem. Tüm sevdiklerim yanımda olsa . Mesafelerin bir yerlerine koyabilsek keşke.
Asıl önemli olan bence bütün mesafelere rağmen dost kalabildiklerimiz. Unutmayanlar ve unutulmayanlar adına gelsin tüm dualarım. Bütün dostlarıma , dost bildiklerime , canlarıma çok teşekkür ediyorum. Gitmelerimi zorlaştırdıkları için.

   Gitmeleri kolay olan insanları oldukları yerde bağlayan birileri yoktur o yüzden çok kolay giderler.
Yalnızdırlar. Ben artık yalnız değilmişim. Bunu anladım. Ben hiç yalnız kalmamışım yada.


    Tatille ilgili de yazıcam ama fotoğrafları bekliyorum. Çok güzel şeyler oldu. Çok güzel kareler var. Herkese teşekkürler.


                                                                              Sevgilerimle.
                                                                                          Görüşürüz.

26 Eylül 2014 Cuma

Yeni dost , yeni can :)

Çok bişey anlataamam onun hakkında ama çok tatlı biri. İran Azerisi burda okuyor. Ve bizim barmenimiz işyerinde. Çok sıcak kanlı biri . Böyle tanışınca sanki yılardır kayıp tarafını bulmuş gibi oluyorsun. Ben öyle oldum en azından... İyi ki tanımışım seni ben :)
                                         
                                     Gene ben gene ortada bir özçekim gene bir şebeklik :)
                                                    (Hastayım ben bu arada bu fotoğrafta)
                            Ben ,Farzad(Ferzat) ve İsa :) Bensiz olmaz deyip kareye atladı yavum :D

12 Eylül 2014 Cuma

Canım , küçüğüm gelmiş hoşgelmiş. :)

                                   Yan yana gelmişken uyumak olmaz dedik ama kızımız uyudu :)
                                  Eh o kadar buluştuk selfiesiz olmaz dedik pardon özçekimsiz :P
          Kahve muhabbet derken özlem giderip durduk. Şeboyu da kareye kattık. Ama o sırada elimi yalarken                                          çıktı. Aslında kızımız bu kadar umarsız değildir de. :))




Eylül gelsede gelse diye beklediğim kuzum bir gün geldi şimdi geri dönüyor. Hayat adil davranmış olsaydı bu ayrılık olmayacaktı. Ama kalplerimiz hep bir benim canımla. Burdan onun o güzelliğine sebeb olan o gülüşünün hiç eksilmemesini diliyorum. Gülücüklerimize gülücük katmak için hep yanyana olmak için çabalıcam. Seninle herşey çok güzeldi Duygu'cum. Yolun açık olsun.

Yeni iş , yeni arkadaşlıklar.

                                       Patronun oğluşları Kaan ve Timur , Müdürümüz , Eda Y. Ve ben :)
                               Yağmur yağdı diye moralimiz bozuk değil. Eksikde olsak  ekip tüm güleryüzüyle :)

 Yeni işe başladım biraz yoğun iş temposundan yazılarıma ara vermiş olabilirim. London beer pub adı çalıştığım yerin. Garsonluk yapıyorum. Ama eğlenerek yapıyoruz yani. 6 Garson 1 işletme müdürü 1'de Ceo'muz var. Tam olarak ne iş yaptığını sorarsanız reklam, sosyal medya ve işletmenin müzik vs gibi işlerini hallediyor. Ama bizim işyerinde kocamaaan bir dayanışma var. Herkes birbiriyle daha önce tanışmış bir yerden ama ben müdürümüz ve İsa dışında herkesle yeni tanıştım. Eda diye bir kız arkadaş var iş yerinde duble edayız :D Herşey şuanlık çok iyi gidiyor. Onlar da benim hakkımda güzel şeyler düşünüyorlardır inşallah.Ben hepsini sevdim.Samsunda yaşayanlar ve ya Samsun'a gelip takılmak isteyenler için kapımız hep açık. 13:00 dan 02:00'a kadar açığız bekleriz.

          İletişim bilgilerimiz ;
Facebook : https://www.facebook.com/profile.php?id=100006574846913&fref=ts
Twitter: https://twitter.com/LondonBeerPubb

Adres ; Güzelyalı mah. Adnan Menderes bulvarı.No:157 Samsun-Turkey
Grand Atakum Oteli Karşısı Sahil yolu üzeri. Atakent

7 Eylül 2014 Pazar

Şebom gelmiş hoş gelmiş hayatıma.

Artık bir köpeğim var. Adı Şebo niye konulmuş neye amaçla bilmiyorum 3.5 yaşında safkan fransız bulldog ırkı. Kızım bana tamamiyle şans eseri geldi. Gerçek sahibi artık bakamıyormuş işyerinde calışan bir arkadaşıma verdi köpeği oda pek ilgilenmeyince bana verdi. Zaten hastayım köpeklere. ama daha önce köpek bakmadığım için ne kadar köpeği olan insan gördüysem soru yağmuruna tutuyorum. yok mamasını yemiyor yok kakasını yapmıyor nasıl yıkasam falan diye. Çiftleştirmek istiyorum ama bulamadım bir türlü safkan erkek fransız bulldog kızıma göre. İşyerinde çok vakit geçirdiğim için de sadece izinli günümde bütün vaktimi onunla geçiriyorum. eve geliyorum seviyorum falan. Allahtan annemler varda gündüz onlar ilgileniyorlar ben yokken. Çok akıllı tek sıkıntısı başka bir köpek görünce tutamıyoruz Şeboyu.  Havlamalar falan deli gibi. Çirkin mi çirkin bir kızım var artık ve dünyalar benim. Ufak bir not. Evcil hayvan oyuncak değil sıkıldığınız zaman dışarı atamazsınız. Sahip olmakla onu sevmek arasında bir fark var. Lütfen köpekleri dışarıya atmayın. Bir tas su ve mama da siz koyun sokağınızın bir köşesine. Onlar da bu dünyadalar ve yaşamak onlarında hakkı.
  Ve evet hoşgeldim. Laptobum bozulduğu için epeydir görüşemiyoruz ama hallettim o sorunu da. Bir de yoğun iş saatlerim var tabi. Ama artık buralardayım... Hepinize sevgilerle.

                                                            Görüşmek üzere :)

24 Haziran 2014 Salı

Bir kitap = Bin hayat :)

Kitap okumayı severim. Kitap okumak hem diksiyonunuza düzeltir hem kelime dağarcığınızı artırır.Bunun yanı sıra benim gibi yalnız hissediyorsanız sizi alır ve başka diyarlara götürür. En azından bana öyle oluyor. Bir kitap okurken o kitabın içine girer gözümün önünde yaşarım her şeyi.Kitap okumam ben anlayacağınız onu yaşarım. Dün yeni bir kitap okudum ve herkese tavsiye ederim. Güle Güle A.S King yazmış ama iyi yazmış. Okurken böyle sayfalar akıp gidiyor elinizden. Sürükleyici bir kitap. Biraz kitabın içeriğinden bahsetmek istiyorum. :) Ama biraz merak edip okumanız dileğiyle :)
    Vera çocukluk arkadaşı Charlie'yi kaybetmesiyle başlıyor kitap. Yan komşusu ve çocukluğundan beri birlikte büyüdüğü , aşık olduğu ama bunu kabullenmediği kişinin ölümüyle. Vera on sekizinden bir genç kız okuyor ve aynı zamanda pizza dağıtım görevlisi. Okuldan sonra gidip tam zamanlı olarak pizza dağıtıcılığı yapıyor. Charlie'nin ölümü kadar ölmeden çok kısa bir süre önce okulun serseri takımıyla takılıp Veer'i satması ve Veer'in sırlarını ortalığa yayması Veer'i çok kızdırdığı için öldüğünde o kadar yakın değildirler. Bu yüzden Charlie hem Veer tarafından affedilmek hemde Veer olanları açıklığa kavuştursun diye  öbür taraftan Veer'le bağlantıya geçiyor.Onu koruması gerektiği zaman koruyor ona yol gösteriyor. On iki yaşında annesinin evi terketmesiyle babasıyla büyüyen Vera hem babasıyla uğraşmakta , hem ölen en yakın arkadaşıyla hem okulu ve işiyle. Vera bunların hepsinin üstesinden geliyor.
 Benim için keşke bitmemesi dediğim kitaplardan biriydi. Eğer yalnız hissediyorsanız Vera ile tanışın. Aslında onun kadar yalnız olmadığınızı anlarsınız.



Görüşmek üzere ;
                     

                Sevgilerle.

22 Haziran 2014 Pazar

Bir de şarkılar var ki...

     Ah o eski şarkılar. Zeki Müren dinlemeyi hep sevmişimdir. O ses , o inanılmaz duygu şu zamanların popstarların da pek bulunan bir özellik değil. "Gözlerin doğuyor gecelerime. Ah bu şarkıların gözü kör olsaydı.Sorma. " Benim en çok sevdiğim -Sorma . O şarkı böyle alıp sizi bambaşka yerlere götürüyor. İçiyorsam eğer bu şarkıyı illaki dinlerim bir kere. Ama bu adamdan başkasından değil. Herkes söyleyemez zaten hakkını vere vere Paşa'nın şarkılarını. Bilmeyen , dinlemeyen varsa bir dinleyin şu adamı. Onunla aynı zamanda yaşamayı isterdim. O zamanlar eğlenceli zamanlarmış. Duygu yüklü ve insancıl zamanlar.
  Bir abimiz oturmuş yapmış. Zeki Müren ile 40 şarkı diye. http://www.youtube.com/watch?v=nimrxBeBYq4
Buyrun arkadaşlar linkten dinleyebilirsiniz.
                   Zeki Müren'i saygıyla anıyor, Allah'tan rahmet diliyorum...


                                                                               
                                                                      Görüşmek üzere ;
                                       
                                                                                            Sevgilerle.

S.O.S ! Depresyondayım.

Darmadağınım. Hem cismen hem ruhen. Yorgun bitik ve çaresiz hissediyorum. Ağlayamıyorum doya doya, gülemiyorum veya. Her şeyden sıkılıyorum. Canım daralıyor böyle. Evde oturmaktan sıkılıyorum. Dışarı çıksam gene daralıyorum. Yapacak bir şeyim yok.Pek arkadaşım yok. Eski arkadaşlarımın arkadaşları var veya işleri veya kız arkadaşları. Çalışmak istiyorum ama oda pek gelmiyor içimden. Depresyonda gibi bir şeyim. Yenilik lazım. Hem arkadaş hem iş. Saçlarımı da değiştirebilirim mesela. Ama yakın çevremdekiler artık kısa saçlı görmek istemiyorlarmış beni. Saçlarımı uzatmam lazımmış falan filan. Şu anlık düşünüyorum.
 
Sıkıntıdan işte...

                                         



                                          Görüşmek üzere ;
   
                                                                  Sevgilerle.



19 Haziran 2014 Perşembe

Abla olmak ; Böyle bir kız kardeşe sahip olmak.

Benim gözümde o çok farklıdır çünkü. Belki pek ablalık yapamadım yüzeysel olarak ama içimde bir abla onun için hep çabaladı. Ne kadar arada iğnelese de bildiğini biliyorum. Hissediyor.  Biz 3 kardeşiz. Ben , kız kardeşim ( Gülşen) , erkek kardeşim ( Ensar ).Bugün benim için kızkardeşim ne onu anlatacağım. Ben 6 aylıkken annem kız kardeşime hamile kalmış. Aramızda 1,5 yaş var. Yani hiç tek çocuk olmadım doğru dürüst. Ablalık ben doğmadan önce yazılmış zaten bana. ;) Birlikte büyüdük Gülşen'le. Hiç abla kardeş olmadık. İkiz falan diyorlardı bize hatta. Aynı kıyafetlerın değişik renklerini giyerdik. Onun sert bakışları vardı pek gülmezdi ama çok güzeldi. Benim ise gülücük eksik olmazdı suratımdan. Çocukken de aynıydı şimdi de. Birini çok seviyorsa çok sever , ama sevmiyorsa bunu fark edebilirsiniz. Zoraki gülümsemez asla böyle gülücükleri içtendir. Kahkahalarına kahkaha atarsınız. Kahkaha atarak güler çünkü. Ama kaşları hep çatıktır. Alışkanlık etmiş. :) Hakkını aramayı bilir. Ben başım sıkıştığında ona sorarım. Sorduğumu pek anlamaz anlatırım işte böyleydi işte şöyleydi. O fikirler verir şöyle yap şunu de. "Of olmaz öyle Gülşen" derim ama onun dediği olur. Akıllıdır. Hukuk fakültesi istiyor inşallah da kazanır. Çok fazla konu hakkında konuşabilir. Hatta çok konuşur. Ama yanlış konuştuğunu hiç görmediğim söylenebilir. Canını çok sıkarım. Aslında bir şey yapmanıza gerek yok canını sıkmak için zaten kendi istediği zaman iyi kendi istediği zaman kötü depresif olur. Eğlenceyi sever. Ama böyle şıkıdım şıkıdım değil. Hani arkadaşlar oturur muhabbet eder hatta muhabbetin dibine vurulur delice kahkahalar atılır ya öyle. Bir konu hakkında haklıysa saatlerce -günlerce , aylarca - konuşabilir. Karşı taraf pes diyene kadar hemde. Ben onun karşısında en çabuk pes eden insanımdır. İki dakika sonra "Tamam canım haklısın - Of yeter haklısın sustum tamam " gibi cümleler kurar veya olay yerinden hızlıca kaçarım.Yazıma başlamadan hemen önce gene bir şeyler söylüyordu ki ben çıkıyorum deyip sohbeti kapattım. Arkamdan hep devam ettiği olmuştur.Gelen kutumda mesajları olduğunu biliyorum ama hala bakmadım.  Dünyada olan olaylar hakkında hep bir bilgisi vardır. Her şeyi takip eder. Her şey hakkında kendi yorumunu söyler. Zamanından beri şu cümle söylenip durur ona - Büyümüş de küçülmüş bu sanki- Anlarsınız ya hani. Herkesle en az iki üç kere kavga etmiş , laf diyaloğuna girmiş , tartışmışlığı vardır.Ama kimse onunla küs kalamaz ya da o kimseyle küs kalmak istemez. Göründüğünden daha iyi biri aslında. Ben buraya onu sığdıramam kelimelerle. Değişik biri ve bunu kabulleniyor. :) Onu çok seviyorum. Ne kadar uyuz , gıcık ve bunaltıcı olsa da o benim iyi ki kız kardeşim. Tekrar dünyaya gelsem gene kardeş olarak onu isterdim. Seviyorum seni canım. Ve seni kırdığım her gün için özür dilerim.


                                            Görüşmek üzere ;
                                                                      Sevgilerle.